17 Şubat 2012 Cuma

Olağan Üstü Kurgunun Muhteşem Saçmalığı



Kulağımda bir Polonyalı , elimde bir İngiliz ; aklımda bir Dünya'lı geziniyorum bu ara İstanbul sokaklarında ...
Kendimi bir resmin mi desem bir fotoğrafın mı desem içine hapsettim ve orada özgür kıldım ...

Sular üzerinde toprağa değiyor ayaklarım , var oluşumu sorgulamalarım bitmiyor ve bitmek bilmediği gibi daha da karımşıklaşıyor çipilli çipilli ama bir kedi olarak sanırım o yün topuyla oynamayı seviyorum ...

Ona yün topu da denmiyordu sanırım ama dedim ben :D Demek ki deniliyormuşta denmemiş ... İşte yine başlıyoruz :D Bir zamanlar birilerinin birşeylere anlam yüklemesinin üzerinden bu kafada ki bu bilincin getirdiği düşünce sistemiyle bunları hala kabul etmemiz ne kadar saçma ...

Ama kabul etmemekte saçma ... Mesela benim böle iki satırda bir paragraf yapmam da ayrı saçmalık ... Yine o kutsal yol ayrımı ...

   O olağan üstü tasarımın - kurgunun muhteşem saçmalığı ...

   Fill in the blanks with the correct tense ...

  Ve  sizden ayrı kafamda ki parçalanmış düşüncelerin herbirine değe değe uçtuğum kanatlandığım gökyüzüne doğru yol almaya başlar gözlerim ...

                                                       *    *    *
  Çarşamba
         " sabahları en sevdiğim şey eminönden vapur ile inip trene yürümek ...  bu manzara ve insanların azlığı yağmurlu havalarda ağaçlardan geldiğini tahmin ettiğim ceviz kokusu ile mukemmelleşiyor ... karşıya geçtikten sonra garın kapısına kadar her sabah önlerine konan ekmek parçalarını görünce mutlu olan kuşların cıvıltisi bana yaşadığımi hissettiriyor ... garin kapısında doğumlarından beri hergün gördüğüm ve sayılarında hiç bir değişiklilik olmayan renkli patiler ailesi beni karşılıyor ... o an huzur bu diyorum bu günlük meditasyonum oluyor. bunu anın içinde yavaşladığım için fark ettiğmi biliyorum ... sonrası şükürler. varlığına varlığıma yaşadılmiş yaradılmamiş tüm varlıklara şükürler olsun diyorum ... sonra sen geliyorsun aklıma hep aklımdasn ama uyuyan halin geliyor bu sefer ... sanki farklı bir boyuttan görüyorum seni o an ... sanki bir tabağa yatırılmış sıcacik pembe kokular yayan öpülmeye hazır vanilyali bir sevgilisin. "


Allah'ım sana sonsuz teşekkürler ...

Parov tabi sana da ...
 http://www.youtube.com/watch?v=RAJr3Xz1hG0

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder