6 Haziran 2012 Çarşamba

Had'ler !

Düşünüyorum ,
Samimiyet nedir ? Olmalı mıdır? Yoksa bazıları için vazgeçilmez midir? ve samimiyete dayanılır mı?

*  *  *

Şimdi bunu böle metafiziksel spritüel ya da felsefik ya da bıdı bıdık anlatmayacağım . Nihayetinde dünyalıyım , bazı egolarım var o yüzden de şu an hissim ne ise zikrim de o olacak , fonda çalan Love Street'e bile fit olupta yüksekten uçmayacağım ...

Samimiyet lazım arkadaş , samimiyete dayalı öle böle günlerde zamanlarda birbirinin nazını çekmek lazım arkadaş . Anca o zaman olunmaz mı arkadaş? Yani belli başlı sınırlarım da , kendi bıdıbıdık dünyamda çizdiğim hallerimde ben seni kabul etmeyeceksem , seni işime gelen hallerinle kendime dahil edeceksem , o güven halkasından bahsediyorum , ne önemi kaldı ki senle olmanın ... Ne önemi kaldı ben olmanın ...

Bazen eşreftedir saat , bazen de eşşekte ... Ama bana olan hislerin hep orda değil mi?

Şimdi felsefikli bakarsak değildir , değişebilir , aslında kimseyi güven çemberimize dahil etmemize gerek yok insan kendine yeter falan ...

Yok yeaa ben şuan resmen üzülüyorum , arkdaşım demiştim ama bi yanlışını söyledik bakışlarıyla bizi vurdu -ki ben kendi hatamı anlamıştım ve bunu kabul bile etmiştim ... I ıhhh hayatta eski sıcaklığı yakalayamam ... Çünkü tahmin ettiğim kişi değilmişssin ... :/ Karıştım gene ...

* * *


:/

Samimiyet : Sevgiden gelen bi eh hadi öyle olsunculuktur ... Nazının geçmesidir ... İçerden gelmektir , rollendiğinde hemen belli olmasıdır .

:/

Olmalıdır

:/

Evet ben samimiyetsizliğe dayanamam


http://www.imdb.com/title/tt1675434/ böyle lazım bana ...

2 yorum:

  1. Samimiyet lazım tabii. Samimi bir de düşüncemi paylaşabilir miyim, yazım kurallarına biraz özen gösterirseniz daha iyi olabilir okur açısından.

    YanıtlaSil
  2. :) bu peşimi bırakmadı zaten ilkokuldan beri

    YanıtlaSil