20 Nisan 2010 Salı

Först beyaz Fört acı

Bak gördün mü?

O kadar üzüldüm işte ...

15 Nisan 2010 Perşembe

Nalan Abla'ya okudum o çok beğendi ...

Orta okul ve lise zamanalrımı hatırlıyorum ...
Zaten okul hayatıma dair hatırlancak çokta başka birşey yok...

Yazmayı o zamanlarda pek sever pek koklardım . Koklamak en sevdiğim eylemlerden olduğundan ben en sevdiğim herşeyi koklarım...
Neyse edebiyat derslerinin en sevdiğim bölümü her zaman kompozisyon yazdıklarımızdı.
Hiç bir zaman imlayla aram iyi olmadı. Nedense beynimin hangi lobu bakıyorsa artık bu işe ; anlamamakta hep direndi ayak sürttü ...
Zorlamadım mı ?
Zorladım tabi ki kendimi ama zorlanmaya gelemeyen ruh halim o dönem sadece ezberledi o işaretleri hiç birzaman sindiremedi....

Düşünürüm o zamandan beri NEDEN?
Matematikle her zaman arası iyi olan ben ; fonkiyonlarla , geometriyle , sinüslerle iyi geçinen ben NEDEN hiç edebiyatın matematiğine kalbimi açamamıştım ...

25 yaşında olduğumu VERİLENLER hanesine yazarsak ve 7 yaşında da okula başladığımı altına not düşersek, 5 sene ilkokul içinde verirsek , 12 yaşından 25 yaşına kadar beynimin bir kısmının kabullenemediği bu soru yani NEDEN sorusu İSTENENLER hanesine gayet yazılabilir

Ayrıca sorumuz soruda doğurabilir gayet ... Mesela Matta kaç senedir imla kurallarını benimseyemediğini sorgulamaktadır ? Bunlardan biri olabilir ...

....

Ve hesaplayalım şimdi

7+5=12
25-12 =13

13


Ayh ne çok severim 13'ü
Bayıldığım 1 ve 3 yanyana gelmiş ve 13 sene etmiş ... Şimdi farkediyorum ki bu imla konusu " imla tekamülümde" çok şık duran bi sayı oldu ...

Neyse efenim ... Ben dün gece ev arkadaşımla "yatakta felsefe" saatlerimizden birinde farkettim ki imlayla aramın neden barışmadığını ve bunu tam 3 topik altında inceledim ...

* Topiğimiz 1
İçinde çok fazla heycan barındıran bünyem, nefes bil alamıyor ki aklına gelenleri kaleminden kağıdına dökerken ... Tam bitiriyor ve yeniden kontrol edeyim diyor , bu seferde heycandan sonra ki en sıkıntısı ortaya çıkıyor

* Topiğimiz 2
Kararsızlık ... Hımmm acaba şimdi buraya noktalı noktalı virgüller koysak mı daha iyi olur yoksa birbirinin üstüne çıkmış noktalar mı koymak lazım?

* Topiğimiz 3
Sıkılganlık ... Anlatmak istediklerimi kağıda bırakmış olmanın sırtını yat uysuyla yani haz sonuyla artık içimden de hiç gelmiyor doğrusu onun imlasıyla uğraşmak ...


İkizler burcu yükselene sahibim lütfen bununla yaşamanın ne kadar zor olduğunu anlayarak yorumlayın :)

İlerleyen zaman içinde yazılarımı yazıp ... Eğer gerekiyorsa ; daha önceden özenle seçilmiş , güven testlerinden geçirilmiş bi kaç arkadaşıma gönderip yazımı düzgün imla rica etmek gibi teknikler rica ettim zaman içinde ve durumumu da kabullendim ...
Şimdi gelelim asıl soruya ; ( -ki ben buraya gönlümden kopan bi ünlem yağıştırmak isterdim şakıdanak)

Dün akşam ev arkımla "Sanat nedir" diye ucu bucağı olmayan ve sonucunuda hiç bi zaman bulamayacağımız ama konuşurken çok zevk aldıgımız bir "yatakta felsefe" gecesi yaşıyorduk ...
Bana şöyle bir cümle kurdu "Sözlükteki anlamıyla Sanat ... "

Hopppsss...bir saniye ... Sözlük anlamlarıyla mu konuşucaz? İletişim için isimlendrilmiş kavramlar bir zaman önce eyvallah ... Ama nerde hisler? Böyle teknik ve mekanik bakış açılarıyla mı yapılıcak felsefe?

Tam o sırada kollarımda uyuyan oğluma baktım ... Ne şimdi bu bir kedi mi yani? Hayır o benim oğlum Marki ... Evet dışarıdan bakıldığında ki görüntüsü bir kedi olabilir ama ben onu bir resimde anlatmaya kalksam kalbimin içinde kundaklanmış bir erkek çocuğu olarak resmederim
İşte tam burda şu ortaya çıkıyor ...
Birbirimizi daha rahat anlamak için kurduğumuz iletişim yolları ve kavramları şekilciliğimizle mi cezalandırdık ...

Bütünü görmeye çalışırken bir virgülün yanlış yerde olmasına mı takıldık? Ve bu gözümüzü kör mü etti !


İşte tam o anda düşündüm benim noktalama işaretlerimde belki nokta yerine kalp koymak isteğim var ... en sevdiğim sayı olan 3 le noktalarımı kutsamak var ...

Yazmaya vesile olan derdimizi anlatırken kullandığımız nefes duraksamaları ve duygumuzu daha rahat anlatmaya yardımcı olsun diye kendi ürettiğimiz noktalama işaretleri vizyonumuza "." mı koydu?

Ben noktadan virgülden ünlemden işaretlerden nefret etmiyorum ... ben zaten hiç bişeyden nefret etmem
ama bir derdin varsa ve bunu anlatmaya çalışıyorsan ; nasıl yaptığının , ne anlattığından daha fazla önemi yok nazarımda ...



Kişinin kendi doğrusu , genel kitlenin tekelindeki "tek doğru" yanlışına kurban mı gitti acaba?

Ve bu işletim sistemi hatası gözlerimizin içinden fışkıran çember çember sevgimiz olan sevgilimiz Tanrıyı görmemize engel mi oldu?

Unutmamalı ki Musaya sert bi mesaj gelmişti dağda çobana çemkirişi sonrası ...

Allah bile "niyetinin temizliğinin önüne geçemez dua bilmemesi" derken

Sana noluyor?

5 Nisan 2010 Pazartesi

Pollyana Düştü… Heidi ise durumdan habersiz sıcak ekmek kokusuna koştu!

Uyan
Çık yataktan
Giyin
İşe git
Çalış
Ay sonu gelsin, al koy parayı cebine...
Sonra at elini cebine... Kira zamanı geldi... Ev sahibine kirayı ver... Sok elini cebine... Çıkar elini cebinden... Aidat, faturalar, yol parası, kedi maması
Elinde tekrar cebine sokacak pek bir şey kalmadı mı?
Dert etme. Püfleme

* Asgari ücretle aile geçindiren çocuk okutan insanlar var... Püfleme. Nankör olma!

EĞER NANKÖR OLURSAN ALLAH KIZAR BAKARSIN BELKİ Bİ DE ÇARPAR !!!

Annen arıyor, aç telefonu
Sana nasıl gittiğini soruyor, düzgün düzgün cevap ver kadına
Hala belini doğrultamadığını ve tamamen bir balta olmadığını söylüyor... Haklı kadın... Saygısızlık etme
9 ay bilmem kaç zaman karnında taşıdı seni... Saygına kusur edinme

Biraz soluk almak! Evet, evet alabilirsin evet... Düşündük... Uygundur... hatta hakkındır
Çık dışarı
Koşturan insanlara takıldı gözün yine... Es geç takılma onlara...
Havayı hissedip, güneşi koklayacak hislerinin hala yerinde olmasına şükret!

Sus konuşma! Yoksa Allah varsa çarpar!
Sende onlardan olacaksın gün gelince merak etme... Hepsi sevip öpüp koklayıp seni içine alacaklar... Toplum seni sevecek

Ulaş artık gitmeyi amaçladığın yere... Trafik içinde söylenmeyi kes… Bir bira söyle kendine... Otur arkadaşlarınla kır iki lafın belini... Dikkat et balyozla vurma o bellere
.

Artık koca insanlar oldunuz... Bırak pembe düşlerinden bahsetmeyi... Ne olacak bu ülkenin hali bunu düşün! Bunu düşündükten sonra Daha ne olacak bu dünyanın hali var sırada
Kendinden bahsetmeyi kes... Dünya da insanlar açlıktan ölüyor... Kendine acımayı kes! Haline şükret

Yeter geç oluyor... Eve gitmek için hazırlan... Sokakların tekin olmamasından şikâyet etme! Bak gidecek bir evin var... Bunun için Allaha teşekkür et seni çarpmasın NANKÖR
İçtiğin biranın 10 lira olmasına takılma, güzel mekân burası... Deniz manzarası sattı sana... Adamın hakkını ver...

Eskiden tüm denizler benimdi diye düşünme o eskidendi...

İleri de ki otobüs durağına doğru yürü... Taksiyle gitmek mi istiyorsun... Saçmalama o parayla bir eksiğini tamamlarsın...
NE? BAŞLARMISINSIN ŞİMDİ "bir eksiğine"

Ne biçim konuşuyorsun sen benimle!

İnsanlar Afrika da açlıktan ölüyor, yaşadığın yerde sende görüyorsun ki çöp karıştıran insanlar var, ayrıca bunlardan sonra Tekel işçileri var daha onlara da sahip çıkacaksın... Sen kimsin ki taksiye biniyorsun?
NANKÖR!

Sabret, şükret, es geç, sabret, şükret, es geç, sabret, şükret, es geç, sabret, şükret, es geç, sabret, şükret, es geç, sabret, şükret, es geç, sabret, şükret, es geç, sabret, şükret, es geç, sabret, şükret, es geç

Sistem Eror!

Bızzttt

. 1 ölçek temiz uyku 1/2 Farkındalık.


Yataktasın
Uyanmak üzeresin, göz kapaklarının hareket ettiğini hissediyorsun
. Yavaş yavaş aç gözlerini, kulaklarına inen kuş cıvıltılarıyla. Bugün yeniden doğ...

Hımm o ne? Vanilya kokusu geliyor burnuna... Unutma! Çikolata fabrikasına çok yakın evin. Aslında her sabah duyduğun bir koku bu... Bugün sadece FARKET!

Ufak bir gülümseme
Derin bir nefes
Bırak Güneş üstüne doğsun, vanilya kokusu içine dolsun
Tüm kemiklerin esnesin, yıldızlar üzerine düşsün
Ve sen ;

Bu büyük kocaman derin ve güzel nefesi alabildiğin için; Bütününe teşekkür et
Onu saygıyla selamla... Sevgilerini ilet... Günü kucakla

O yataktan bu enerjiyle kalktığında göreceksin ki; hiç gitmeyecek burnunun ucundan o koku

Onun istediği; senin kendinle bütünleşmen ve algıladığın güzelliklerden başkası değil çünkü.
Öteki olma, kendin ol

Kendin! Hatırlasana doğarken kendindin…

Sevgiyle kal