8 Mayıs 2014 Perşembe

Tek Sıkıntı Kahve Benim Hiç Suçum Yok ...


http://www.youtube.com/watch?v=7iQISAXvXUc

'''' negsel parça di mi ... 70'ler ve türk müziği ... kaç kişi biliyo allaşkına Nüket Ruacan adını ... toplum işte nerden nereye ... ve şimdi bizi yönetenlere bak ... halka bak ... cahil bunlar cahil ... bu cahil toplum ile ne işim olur benim ya ... nasıl diyalog kurcam ki onlarla ... daha Nüket Ruacan'ı bile bilmiyolar '''''

evet bu sözleri geçen hafta iş yerinde ben ettim ... 

çok rahatsız oldum !!! ÇOK !!!

eskiden insanı sadece VAR diye severdim ... ama şuan kendime bi bakıyorum ki insanları düşündükleri , konuştukları , yaşayışları ile yargılamaya - sınıflandırmaya başlamışım bi zamandır ... ipin ucunu tutmassam yakında semtlerine , renklerine , üstlerine başlarına göre de mi ayıracağım acaba diye korku saldı içimi ...

oturdum ... bunun sebebini düşünmeye başladım ...
biraz buldum gibi sanki ...
önce maddi anlamını buldum ...

kahve ... ( elbette sadece o değil )

evet kahve ... yaklaşık 2-3 aydır kafein'i keşfettim ... hiç bu kadar içmezdim ve her sabah kahvaltı sonrası içmeyi alışkanlık edindim ... bi de öğlenleri bi türk kahvesi... benim hiç alışkanlığım yoktu ... bunları yeni edinmiştim ... alışkanlık nasıl bi histir onu deneyimlemek istiyordum ... sigarada içmem sosyal hayatta kahve sigarayı da getirmişti haliyle ... çarpıntılarımı , gerginliklerimi farkedince kahve - sigara detoksu lazım dedim haftabaşı ... 

havalarda bi tuhaf sağ olsun zaten depresifiz dedim en azından takayım kulaklıkları eve giderken müzik dinleyeyim , yürüyerek tabi ... uzun zamandır yürümemiştim müzikle ...

e bugün perşembe 3 günde önemli derecede bi ayılma yaşadım bırakınca şu kahveyi ...

sonra kibrimin mana boyutunu düşünmeye başladım ... 

ötekileştirme yapıyordum artık ... 

hayvanları - geyleri - kürtleri - kadınları - azınlıkta kalan her düşünceye ve düşünce sahibine kol kanat gererken kalbim baktım ki aynı sokakta yaşadığım , aynı iş yerinde çalıştığım , benim gibi düşünmeyen hali tavrı farklı , yaşayışı kapalı olana duvarlar örmüşüm ... 

en son belediye seçimleri sırasında bu kutuplaşmanın etkisinden çıkmak adına haber izlemeyi , gündem okumayı bırakmıştım ... ama şimdi farkediyorum ki kibire bulanmışım ... vıcık vıcığım ... bu konuda ne yapılabilir şuan araştırıyorum ama size tavsiyem sizde bi bakın sağınıza solunuza ... size de bulaşmış olabilir ... Fazıl Say dedi ya bi AKP'li dostum olamaz ... haklı adam dedim ... ben ... bu cümleyi haklı buldum ... 

hop dedim o zaman işte ... 

Matta !!! kendine gel ... herkes herkesle dost olabilir ... bu cümlenin empati kurmaya yazanı anlamaya çalışmaya falan ihtiyacı yoktur ... insanları düşünceleri ve şekilleri ile sokamayız bi kalıba ... o bizi koysa da biz koyamayız ... koymamalıyız arkadaş ... en azından ben koyamam ... 

ne yani ? pop müzik dinlemeyecek misiniz? mesela ... yıldız tilbe şarkılarıyla rakı içmeyecekmiyiz ? neblim hep jazz mı yani? hep kaliteli müzik mi yani ??? kalite ne? müzik ne? bunlar sadece mod işi arkadaş ... müzik ruhun gıdası ... bazen midlake dinlersin ... bazen sezen aksu ! orda bile türler arası ötekileştirme yapıyoruz ... zamanında müzik eleştirmeni olan bi zat-a dediğim gibi ... ruh ister ebru gündeş dinlersin ruh ister cohen dinlersin ...

olduğun yerin baharatıdır ebru gündeş' in sesi ... gezegeninin dilidir cohen sözleri /müziği/sesi ... ebru gündeş fanı olmak başka bi kafadır o sosyo-kültürel bi durumdur ... BAŞKADIR !!! etliyle sütlüdür onlar ... herbirinin yeri haddi vardır ... bazende yoktur arkadaş ...

ya da neblim popüler türk filmi izlemicekmiyiz ? illa nuri bilgeöö mi yanee??? 

recep ivedik'e gülemicekmiyiz? şahan'ın karakterinden bana ne amk ? o da bişiyin temsili ... bu konu yine başka ... sadece recep'e gitme kafası yine başka ... ama ben ikisini de istiyorum ... onur ünlüyü'de istiyorum - şahan'ı da ... çünkü madde ile mana gibi bi ayrım o ... e düşünün tv8 deyken şahan ;  recep ivedik'i orda sevmemişmiydik ? öff biliyorum sanatsal değerini kaidesini zartını zurtunu ... anlatmak istediğim şey bambaşka ... 

derinnn derinnn derinnn .... biraz da nefes almak lazım değil mi? biz kendimizi derine soktukça yukardan daha çok kafamızı basıyorlar toprağa ... kutuplaştırmalar bu yüzdendir ... taraflar arasındaki aradaki iletişi kesmek için ... 

bütünden kopmamak lazım ... dikkat dikkat ... kendi frekansını yakalamak lazım ... onunla gelişmek ama bütünün parçası olduğumuzuda unutmamak lazım ... yani en azından bu kordinatlarda yaşarken unutmamalı ... kabul edelim bizi alıp norveç'e yerleştirseler sırıtırız ... afganistan'da da parlarız ... 

yenibosnada künefe de yiyebilmeli insan neblim cihangirde fondü de ... biz zaten böyleydik ayrıca oraya özellikle dikkat çekmek istiyorum ... birileri bize bişiler yaptı ... nerdeyse sarıgül'e oy verecektik düşünsenize ...

demet akalın dinledikleri için kulakları ucuzlaşıyor , kapitalizm çocuklarını yiyor ok ama denge lazım denge ... bizde yer altında çok güneşsiz kalacağız ...

ben yine dinlerim joni mitchell'ımı ... sezen aksumu ...

yazında bikinili kızların dans ettiği serdar ortaç kliplerine rastlamayı severim şehirde orda burda ... ayrıca metroya binerken şehir müzisyenlerini de durup dinlerim ...

bu kadar etiket düşkünü , taraflarını çizenler olmayalım ya ... kardeşiz la biz ... aynı sokaklarda oynadık çocukken ... 

sizleri bu yüzden bu parçayla başbaşa bırakıyorum ... sözlerinide bi dinleyin diyorum 

 http://www.youtube.com/watch?v=Pm2exuvgCc4


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder